Türkiye’de madencilik sektörünün gelişmesi için yatırımcıların önündeki bürokratik engellerin kaldırılması gerektiğini dile getiren MTSO 23 No’lu Madencilik ve Mineral Ürünler Meslek Komitesi Meclis Üyeleri yatırımcıların önünün açılmasını istedi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 23 No’lu Madencilik ve Mineral Ürünler Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörü değerlendirdi. Madencilik ve mineral ürünler sektöründe yurtiçi ve yurtdışında pandemiye bağlı yaşanan gelişmeleri anlatan Meclis Üyeleri ülkenin yer altı zenginliklerinin daha etkili kullanılıp ekonomiye kazandırılması için yatırımcıların önünün açılması gerektiğini belirtti.
Kanar: “Pandemiden en az etkilenen sektörlerdeniz”
23 No’lu Komiteden Meclis ve Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Kanar, maden ve mineral sektörünün diğer sektörlere göre pandemiden çok daha az etkilendiğini söyledi. En ciddi sorunun müteahhitlik ayağında yaşandığını ifade eden Kanar, piyasada hammadde ve yarı mamul sıkıntısı, olanlarda da yaşanan aşırı fiyat arıtışına dikkat çekti. Sektöre yalnızca mermer ve krom olarak bakmanın doğru olmadığını, alüminyum, demir gibi birçok ürün bulunduğunu ve bunların önemli bir kısmının ithal edildiğini kaydeden Kanar, bu ürünlerdeki fiyat artışlarının özellikle inşaat sektörünü büyük ölçüde zorladığını bildirdi.
Sorunların çözümü için yatırımcıların önündeki bürokratik zorlukların azaltılması gerektiğini dile getiren Kanar şunları söyledi:
“Biz madenciyiz. Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden ihale ile maden sahalarını alıyoruz ancak işletebilmemiz için karşımıza çıkan bürokratik engelleri aşmamız yaklaşık 5 yılı buluyor. Yaşanan bu uzun süreli kayıplar sahayı işletirken elde edeceğimiz karın üzerine çıkıyor ve yatırımcıyı yıldırıyor. İhale tamamlandığında yatırımcının sorun yaşamaması için Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı’nın bir komisyon kurup ortak çalışması gerektiğine inanıyorum. Biz ihaleyi aldıktan sonra orada zeytin ağacı dikili ya da burası turizm alanı gibi gerekçeler çıkarılıp yatırımlar engellenmemeli. İhaleye çıkıldığında saha tüm sorunlarından arındırılmış olmalı. Devlet radikal kararlar alıp maden zenginliklerimizi ülke ekonomisine kazandırmalı.”
Yurtiçindeki alıcıların da yerli ürünlere daha çok yönelmesi gerektiğini dile getiren Kanar, yurtdışına 200 dolara gönderdikleri ürünlere yurtiçinden 50 dolar fiyat teklif edildiğini, yurtdışına gönderilirken sorun yaşanmayan ürünler için yurtiçinde ürünün içindeki çeşitli minerallere yönelik sorunlar çıkarıldığını, bu şartlarda çalışmanın mümkün olmaması nedeniyle ithalatın ağır bastığını söyledi.
Yerlikaya: “Yurtdışı kaynaklı sıkıntılar yaşanabiliyor”
23 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Granmer Granit Mermer Firmasının Sahibi İsmail Yerlikaya ise ihracata yönelik değerlendirmelerde bulundu. Mersin’den çıkan mermer ve kromun ağırlıklı olarak Çin ve Hindistan’a gönderildiğini hatırlatan Yerlikaya, son dönemlerde konteyner bulunamaması nedeniyle yükselen fiyatların dış ticareti de olumsuz etkilediğini anlattı. Artan fiyatlarla birlikte taleplerin yavaşladığını, bu durumun da tedarik zincirini bozduğunu ifade eden Yerlikaya, normalde daha fazla ürün alacak kişilerin siparişlerini azaltıp ötelemeye başladığını söyledi. İkinci önemli pazar olan Hindistan’ın ise pandemiden çok fazla etkilenmesi nedeniyle sıkıntı yaşandığını bildiren Yerlikaya, “Bizde virüs kaynaklı kapanma 17 gün olurken Hindistan’da bu süre bir ayı geçti. Fabrikalar çalışmayınca hammadde ihtiyacı da azaldı. Daha önce seçtikleri ürünleri dahi almaz oldular. Ülkemizde pandemide sektörümüz açısından büyük sorunlar sorun olmadı ama dış pazarlarda sorunlar oluyor. Ancak geçici bir durum. Aylık değişimler olsa da yılsonundaki hedeflerimizin tutacağına inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.
Blok mermer satışı yanında mermer atölyelerinin ise kapanma sürecinde çalışamaması ve evlere montaja gidememeleri nedeniyle sıkıntı yaşadığını dile getiren Yerlikaya, üretim yapan fabrikaların ise ağırlıklı Ortadoğu pazarına ürün göndermesinden kaynaklı sorunlar olduğunu söyledi. Ortadoğu’da bu alanda sanayileşme bulunmaması nedeniyle ağırlıklı işlenmiş ürün talep edilmesine rağmen bu ülkelerde son dönemlerde yaşanan karışıklıkların piyasaları olumsuz etkilediğine değinen Yerlikaya, Suudi Arabistan’ın ise Türkiye’den giden ürünlere uyguladığı ambargonun sıkıntılarının devam ettiğini sözlerine ekledi.