Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin’de tarım sektörünü iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korumak amacıyla yeni bir projeye imza atıyor. MTSO, tarım kenti Mersin’de ‘Bitkilerin Sesine Kulak Verin, İklim Değişikliğine Uyum Sağlayın Projesi’ni hayata geçirdi. Proje, tarımsal dayanıklılığı artırmayı ve alternatif bitki çeşitlerini yaygınlaştırmayı hedefliyor.
MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, projenin ilk aşamasında çok su isteyen ürünlerin kullanımının azaltılması gerektiğini vurguladı. Proje, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle yürütülüyor. Proje kapsamında, iklim değişikliğine uyum sağlamak için önerilen yeni bitki desenleri çiftçiler ve ziraat mühendisleriyle paylaşılacak.
Yaklaşık 18 ay sürecek proje sürecinde, ‘İklim Değişikliği için Mersin Tarımsal Kültür Bitkisi Türleri Önerisi Raporu’ ve ‘İklim Değişikliği için Mersin Tarımsal Kültür Bitkilerini Yetiştirmeleri Raporu’ hazırlanacak. Bu raporlar, Mersin’in yeni iklim şartları ve su kaynakları ışığında önerilen bitki çeşitleri hakkında bilgiler sunacak ve 300 çiftçi ile 50 ziraat mühendisine ulaştırılacak.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Merkezi uzmanları, Mersin’deki iklim değişikliklerini inceledi. 1970-2020 yılları arasındaki verilere dayanarak, 2025-2050 ve 2050-2075 yılları için tahminlerde bulunacaklar. Uzmanlar, Mersin’de her 10 yılda bir sıcaklık artışı ve yağışlarda belirgin bir azalma gözlemlediklerini belirtti. 2050-2075 döneminde sıcaklıkların mevcut dönemin iki katına çıkacağı öngörülüyor.
MTSO Başkanı Çakır, iklim değişikliğinin özellikle tarım sektörünü etkileyeceğine dikkat çekti. Çakır, “Çukurova Bölgesi’nde tarımsal dönüşüm için bugünden çalışmalar yapılmalı. Çok su isteyen ürünlerin yerine daha az su tüketen alternatif ürünlere yönelmek gerekiyor” dedi. Çakır, devlet politikalarının bu sürece uygun şekilde geliştirilmesi gerektiğini de ekledi.
Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü Müdürü Mustafa Nevzat Zayim, mevcut ürün deseninin aniden değiştirilmesinin maliyetli ve zor olduğunu belirtti. Zayim, mevcut ürünlerin yeni iklim şartlarına uyumlu hale getirilmesi ve arıtma sularının tarımda kullanılması gibi alternatif çözümler üzerinde durulması gerektiğini ifade etti.
Proje, Mersin ve Adana’nın tarımsal dönüşüm süreçlerinde pilot bölgeler olarak ele alınmasını ve yerel yönetimlerin ve politika yapıcıların ortak aksiyonlar almasını öneriyor.