Her derdin DEVA’sı var!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
DEVA Partisi Kurucusu ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi M. Sami Topbaş, “Milletimizin dertlerini, coğrafyamızın sıkıntıları biliyoruz. Her alanda çözüm planlarımız hazır. Türkiye’nin yönetim sorunlarını, tüm tıkanmışlıklarını çözecek bir anlayış ve kadro ile hazırız. Korkma Türkiye! Milletim endişe etme! Tüm sorunların DEVA’sı var. Tüm birikmiş ve muhtemel sorunları çözecek taptaze, dipdiri bir kadro Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan’ın Liderliği’nde göreve talip ve hazırdır” dedi. 
Türkiye’nin 20 yıl önceki kriz günlerine geri döndüğünü ifade eden DEVA Partisi Genel Merkez Yöneticisi M. Sami Topbaş, “Ülke olarak tıpkı bundan 20 yıl öncesinde olduğu gibi büyük bir değişim ve dönüşümün eşiğindeyiz ve ‘Tarih tekerrür ediyor. 20 yıl önce mevcut iktidar partisinin kurulduğu günlerde de devlet tıkanmış, ekonomi yönetilemez hale gelmiş, gelir adaleti darmadağın olmuştu. Ne acıdır ki bu gün de benzer bir süreci yaşıyoruz. İktidardaki koalisyon artık ülkeyi yönetme kabiliyetini kaybetmiş, milletten aldığı emaneti taşıyamaz hale gelmiştir. Kadrolarında ise büyük bir dağılma, hedeften kopma, yorulma ve vurdumduymazlık hakimdir” ifadelerini kullandı. 
“TÜRKİYE’YE YENİ BİR SES, YENİ BİR NEFES LAZIM”
Türkiye’nin gerek içeride gerekse dışarıda yeni bir ses, yeni bir nefes, yeni bir heyecan ve yeni bir ruha ihtiyaç duyduğunun altını çizen Topbaş, “Bütün bunlar DEVA Partisi kadrolarında mevcuttur. Milletimizin dertlerini, coğrafyamızın sıkıntıları biliyoruz. Her alanda çözüm planlarımız hazır. Türkiye’nin yönetim sorunlarını, tüm tıkanmışlıklarını çözecek bir anlayış ve kadro ile hazırız. Bu yolda destek ve dualarınızı yanımızda hissetmek, görmek en büyük motivasyon kaynağımızdır. Mevcut iktidar partisinin kurulduğu günleri hatırlayınız. Ekonomi yönetilemez hale gelmiş, işsizlik, adaletsizlik almış başını gidiyordu. Türkiye tam bir yönetim kaosu yaşıyordu.  Maalesef şimdi de tarih tekerrür etmektedir. Türkiye tıkanmıştır. Döviz-kur sarkaçları ile millet fakirleşirken kapalı kapılar ardında kimlerin zenginleştirildiği bilinmemektedir. Pandeminin ağırlaştırdığı şartlar, sağlığımızla birlikte ekonomimizi de darmadağın etti. Maalesef, yönetme sorumluğu üzerinde olanlar vakitlice ve gerekli tedbirleri almamışlar, alamamışlardır. Zira büyük bir gönül dağınıklığı, odaklanma sorunu ve kadrolar arası çekişme yaşanmaktadır. Esnaf, çiftçi kan ağlamaktadır. Geniş halk kesimleri giderek umudunu yitirmekte, geleceğe güvenle bakamamaktadır” diye konuştu. 
“BÜROKRASİ HALEN APARKAT YEMİŞ BOKSÖR GİBİDİR”
Pandemi döneminde Mart-Nisan-Mayıs aylarında vergi ve sigorta ödemelerinin Ekim-Kasım-aralık Ayları’na ertelendiğini kaydeden Topbaş, “İçinde bulunduğumuz bu aylarda çift vergi ve sigorta ödemesi söz konusudur. Yapılandırmayı içinde barındıran torba yasanın bu soruna çözüm olması beklenmekte iken küçük ve ortaboy işletmelerimiz hayal kırıklığı yaşamış ve bu ödemeler kapsam dışı kalmıştır. Bu yapılandırma kimin işine yaramıştır? Pek çok dünya ülkesi vatandaşına hibe dağıtırken, hükümet İBAN paylaşıp vatandaştan yardım istemekte, işletmecisine faizle borç vermektedir. Halen mahalli idarelerde doymuşluk, yorgunluk, yılgınlık ve refleks eksiği had safhaya ulaşmıştır. Büyük belediyelerin kaybı dahi iktidar partisini kendine getirmemiştir. Bürokrasi abondene olmuş, hükümete değişiklikleri dönemlerinde olduğu gibi yönetilemez hale gelmiş, hiyerarşi alt üst olmuş, izler birbirine karışmıştır. Bürokrasi halen aparkat yemiş boksör gibidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişten sonra sınırlı sayıdaki ve kendi içinde kavgalı bir yapı tüm sistemi adeta fetih mantığı ile ele almış, şımarık, hoyrat ve hırçınlıkla hareket etmiştir, etmektedir. Millet bu iktidara her şeyini vermiştir. Ancak gelinen noktada iktidarın görevi ve görevin gereği sorumlulukları yerine getirmesi mümkün gözükmemektedir. Girilen gizli-açık ittifakların yön ve istikrar sorunu doğurduğu aşikardır. Bu süreçte toplumu bir arada tutan değerlerimizin sürdürülebilirliği ihmal edilmişliğin ötesinde örselenmiştir, aşındırılmıştır. Gençlik ve aile yapımızın bütünlüğü kırmızı alarm vermektedir. 20 yıl önce nasıl ki hükümet değişikliği Türkiye’yi rahatlatmışsa, şimdi bir bakan değişikliği dahi kısmi rahatlamaya neden olabiliyorsa, emin olunuz ki köklü bir değişiklik Türkiye’ye rahatlatacaktır. 20 yıl önce de ülkenin tıkanmışlığına bir umut ve çözüm olarak kurulan bir siyasi harekete omuz vermiştim. Konya’mızın büyük çoğunluğu da bizlere destek vermişti. Bugün de ülkemize DEVA olacak partimizin kurucularından olmaktan gururluyum. Konyamız’ın yine bizi destekleyeceğine inancım tamdır. O halde şimdi diyoruz ki; Korkma Türkiye! Milletim endişe etme! Tüm sorunların DEVA’sı var. Tüm birikmiş ve muhtemel sorunları çözecek taptaze, dipdiri bir kadro Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan’ın Liderliği’nde göreve talip ve hazırdır” dedi. 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir