Türkiye’de birçok şehirde anlaşma yapan CHP-DEM Parti ittifakı, Mersin’de istediğini aldı. İttifak gereği büyükşehir CHP’ye, Akdeniz ise DEM Parti’ye bırakıldı ve her iki parti de bu yerlerde seçimi kazandı. DEM Parti ile ittifak yaparak ilçenin DEM Parti’ye kalmasına büyük katkı sağlayan CHP’ye ADD Üyesi Gazeteci Av. İzzet Uludağ’dan sert tepki geldi. Uludağ açıklamasında, “İstiklâl Marşı’nı reddeden DEM Parti adayına tıpış tıpış oy vermeye gönderilen CHP’li arkadaş, bu soruya açık ve Atatürk’e yakışır bir cevabınız var mıdır ve nedir? Huzurlu musunuz?” dedi.
Mersin özelinde koltuğunu korumak uğruna Mersin’i, Akdeniz’i, Toroslar’ı ve Tarsus’u terör örgütünün siyasi uzantısı DEM Parti’ye peşkeş çekmekten çekinmeyen CHP’ye bir tepki de Mersin Atatürkçü Düşünce Derneği Üyesi olan Gazeteci Av. İzzet Uludağ’dan geldi.
“AKDENİZ BELEDİYE MECLİSİ SALONUNDA İSTİKLÂL MARŞI OKUNABİLECEK Mİ?”
Uludağ, CHP’ye Akdeniz’deki kirli CHP-DEM ittifakı üzerinden yüklendi. Seçimlerde “Ben, İstiklal Marşı’nda ayağa kalkmak ve İstiklâl Marşı’nı okumak zorunda değilim” diyen DEM Parti Akdeniz Belediye Eş Başkanına CHP’lilerin oy vermesi için yönlendirildiğini hatırlatan İzzet Uludağ, “İstiklâl Marşı’nı reddeden ve oğlu PKK mensubu iken çatışmada öldürülen, kendisi de terör örgütü üyesi olmaktan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan, maalesef CHP İl yönetimi ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Vahap Seçer’in önderliğinde yürütülen ‘Kent uzlaşısı’ adı altında yapılan ittifak sonucunda CHP adayı varken CHP seçmenlerinin yönlendirilmesi ile oy verilip seçilen DEM Partisi’nin Mersin Akdeniz Belediye Başkan adayı ile Andımız’ı ve Kurtuluş Savaşı’nın bağımsızlık bayrağı İstiklâl Marşı’mızı Mersin Akdeniz Belediye Meclisi toplantı salonunda hep birlikte ayağa kalkarak birlikte okuyabilecek miyiz, okuyabilecek misiniz?” dedi.
“CHP’Lİ ARKADAŞ; HUZURLU MUSUN?”
Uludağ açıklamasını şöyle tamamladı: “İstiklâl Marşı’nı reddeden DEM Parti adayına tıpış tıpış oy vermeye gönderilen CHP’li arkadaş, Bu soruya açık ve Atatürk’e yakışır bir cevabınız var mıdır ve nedir? Huzurlu musunuz?”