Mersin’de görev yapan ulusal ve yerel medya çalışanları, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlamaları kapsamında Cumhuriyet Alanı’nda bir araya geldi. Törene; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, AK Parti Mersin Milletvekili Hacı Özkan, Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Muhammet Gültak, Toroslar Belediyesi Başkan Vekili Adnan Baş, TRT Çukurova Bölge Müdürü Sebahattin Kahraman, Basın İlan Kurumu Mersin Şube Müdürü Çetin Oranlı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı. Mersin Gazeteciler Cemiyeti tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’na geçildi. Daha sonra genç gazeteci Melodi Dalgın ve protokol üyeleri tarafından konuşmalar yapıldı.
PANDEMİDE 25 GAZETECİ HAYATINI KAYBETTİ
Törende bir konuşma yapan MGC Başkanı Rüstem Kaya Tepe, “2020 yılı çok az insanın hatırlamak isteyeceği kara bir yıl gibi geçti. Başta sağlık çalışanları olmak üzere pek çok sektöre sorun yaşattı. Bu sürecin eski sisteme dönmesi, normal hayata dönmemizin uzun yıllar alacağı söyleniyor. Basın sektöründe de vefat eden arkadaşlarımız var hepsini rahmetle anıyorum. 18 basın çalışanı pandemi sebebiyle hayatını kaybettiğini söylemiştim bugün pazartesi bu sayı 25 oldu. Bu süreçte gazeteciler de en n saflarda yer aldı. Bir kez daha rahmetle anmak istiyorum. Her 10 Ocak’ta buna benzer konuşmalar yapılıyor ama biz bundan vazgeçmeyeceğiz yani sorunlarımızı dile getirmekten. Çözülür veya çözülmez biz bunu söylemekle yükümlüyüz. Tarihimizin her aşamasında Anadolu basınına çok önemli görevler düşmüştür. Bu milli mücadele döneminden beri devam eden bir şeydir. Mustafa Kemal Paşa kurtuluş mücadelesini başlattığında bütün gücünü Anadolu basınından almıştır . Anadolu basını hem halka milli mücadeleyi anlatmak hem de istilacı güçlerin ne yapmak istediğini anlatmak istemiştir. Bunun sonrasında milli mücadelede büyük zaferler kazanılmıştır. Bu derece önemli görevler edinmiş Anadolu basını şu anda can çekişiyor. Bunun pek çok sebebi var. Teknolojik gelişmeler yeni mecraların ortaya çıkması geleneksel medya dediğimiz alışık olduğumuz medya türlerinin yeni mecralarla yer değişiyor olması ekonomik anlamda bizi zaten sıkıntıya uğratmıştı. Teknolojinin önünde duramazsınız bu tabii ki gelecektir ama bu gazetecilere sorun oluşturdu. Bu enformasyon sıkıntısıdır. Haber doğru mudur değil midir anlamak mümkün değil. Dijital karmaşanın içerisinde enformasyon eksiliği ile birlikte bir türlü gerçek gazeteciler ve bu işi profesyonel bir şekilde servis eden arkadaşlarımız geri planda kalabiliyor. Bu da başka bir tehlikeli boyuttu” ifadelerini kullandı.
“ANADOLU BASININA SAHİP ÇIKILMALI”
“Biz bunlarla uğraşırken üzerine pandemi çıktı. Pandemi süreci de Anadolu basınına son darbe oldu. Bu dönemde resmi ilan alan gazetelerin sayısında ciddi düşüş var. Radyo televizyonların onlarcası kapandı. Güçlü bir demokrasi ve ülke için Anadolu medyasına sahip çıkılması gerekiyor. Gazeteci arkadaşlarımıza destek olunması gerekiyor. Gazeteciler 7/24 365 gün gece gündüz çalışırlar, savaş deprem felaketler bunlar gazeteciler için hep ana konulardır ve sahada olması gereken konulardır. Görmezden gelemezler. Tam da bu noktada en önemli konu gazeteciler için yıpranma payıdır. Yıpranma ile alakalı sıkıntılar vardı” ifadelerini kullanan Tepe, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sürenin düzenlenmesi ve emeklilik şartı ile ilgili düzenleme yapılması basın kartına dahil edilmesi sıkıntımız vardı. Basın kartı olan var olmayan var emeklilik şartının en azından basın kartına bağlı olmasının kaldırılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bunun yanında birkaç noktaya da değinmek istiyorum. Kurum ve kuruluşlarda üzerinde yapılacak olan bir sgk indirimi, vergi indirimi gibi yasal düzenlemelerin de bu dönemde biraz olsun rahatlamaya sebep olacaktır. Basın ilan kurumu yüzde 20lik bir zam yaptı bu gazeteler için bir rahatlama oldu ama yeni teşviklerle bunun daha da desteklenmesi gerekir. Burada yerel yönetimlere de ciddi bir görev düşüyor. Bu dönemde yerel medyaya daha çok pay ayrılması gerektiğini bir kez daha söylüyorum. Bir proje dahilinde bunun gerçekleştirilmesine inanıyorum. Gazeteciler belli kural ve kaideler olan bir sektör haline getirilebilmesi için kendine özgü yasası ve yaptırım gücü olan bir meslek odası şekline dönmesi. Belki de artık sıra buna gelmiştir. Böyle bir oluşuma gitmek bu dağınıklığın önüne geçecektir. Meslek odasının zaruri olduğu yönünde görüşümü belli etmek istiyorum.”
GÜLTAK: “GAZETECİLİK KUTSAL BİR MESLEK”
Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, “Hakikati günümüzde bulmak kolay değildir. Medya mensuplarının yaptığı en iyi iş bu. Hakikati objektif ve şeffaf bir şekilde zamanında kamuoyuna ulaştırmaktır. Gazetecilik kutsal bir meslek. Kar kış soğuk demeden mesleğini en güzel şekilde yerine getiriyorlar. Demokrasinin mutlaka olması gereken ayaklarından biridir. Yasama, yürütme ve yargının yanında mutlaka basın olmalı ki burada demokrasiden söz edelim. Yerel yöneticiler olarak bizler de Mersin’de özellikle medya mensuplarına gücümüzün yettiği kadar imkanlarımızla yanında olmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl burada bir söz verdik, Mersin Gazeteciler Cemiyetimizin isteği üzerine bugüne kadar fiziki bir mekanları olmamıştı. Yaşar Ümit Oğuzcan Parkında temeli atıldı. Yaklaşık 200 metrekare, konforlu bir cemiyet binası olacak. Gazeteciler her şeye layıktır, bizler de gücümüzün yettiği kadar yanlarında yer alacağız. Pandemide kaynaklı aramızdan ayrılan basın çalışanlarına da rahmet diliyorum” dedi.
KIZILTAN: “GAZETECİLİK DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZIDIR”
MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan ise, “Gazetecilik demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ancak gazetecileri özgürce çalışma ortamını yaratacağız ama ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde kalabilecekleri bir ortamı da yaratmalıyız. Yerel basın bu yönüyle Türkiye’de gazeteciliğin gelişmesi için çok önemlidir. MTSO olarak yerel medyanın güçlenmesi, kendi ayakları üzerinde durmasıyla ilgili her tür çalışmanın içinde olacağız. Bu konuda bir çalıştay da yapabiliriz. Gazetecinin bir yere sırtını dayamadan kendi ayakları üzerinde durarak mesleğini yapması gerekir. İlerleyen günlerde bir bayram havasında kutlanmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
YEŞİLBOĞAZ: “TÜRKİYE, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE 154. SIRADA”
Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz da, “Burada çok umutlu şeyler konuşuluyor ancak bir hukukçudan da umutlu şeyler söylenmesini bizden beklemeyin. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır. Bunu ortaya çıkaran iki meslek grubu var. Bunlardan biri hukukçular diğeri de basındır. Bugün burada gazeteciliğin ne aşamada olduğunun konuşulması gerekiyor. Bunun bir kutlama değil, mücadele günü olarak kutlanılması gerektiğini düşünüyorum. Bugün belki bir başlangıç olmalı. Neden ülkede basın özgürlüğünün bu aşamada olduğunun tartışılması gerekiyor. Neden dünya ülkeleri arasında Türkiye’deki basın özgürlüğünde 154. sırada olduğuna söylenmesi gerekiyor. Hoşunuza gitmeyen haberlerin yapıldığı gazetelerin ilan kurumundan az payı aldığı, en az ilan verilen kurumlar arasında olduğunun burada masaya yatırmak gerekiyor. Gazetecilerin demokrasinin dördüncü güç olmasında gelen mücadele yöntemlerinden biri olması gerekiyor. Gazeteciler özgürdür, bağımsızdır diyorsak bunu gazetecilerin yapması ve biat etmemesi gerekiyor.Kalemlerini kiralamadan, yandaş olmadan, sadece halkın toplumun sesi olmalıdır. Basın şuan kendi varlığını sorguluyorsa, yargımız da kendi varlığını sorguluyor. Demokrasi ve hukuk güvenliği çerçevesinde bu sorunların ortadan kalktığı bir dönemde sadece ne baskıcı bir dönem yaşamışız dediğimiz, olumlu havada gazetecilerimizin, emekçilerimizin gününü kutluyorum” diye konuştu.
SEÇER: “‘KRAL ÇIPLAK’ DEMEMİZ GEREKİYOR”
Son olarak konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak, basın ahlak kuralları çerçevesinde vazifesini yapmaya gayret eden gazetecilerin önünde saygıyla eğildiğini ifade ederek, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum. Bir yandan gelişen dünya koşullarında geleneksel gazeteciliği teknolojik alanlara dönüştürmeye çalışma çabaları içerisinde olan medya. Diğer taraftan diğer gelişmekte olan toplumlarda olduğu gibi ekonomik dalgalanmaların, gelişmelerin Türkiye’deki ya da gazetecilik yapılan ülkedeki, toplumdaki sosyal gelişmeler, siyasal gelişmelere ayak uydurma çabaları. Bir taraftan da ekonomik olarak bağımsız olma, kimseye yaslanmadan, kimseden bir icazet almadan, destek almadan gazetecilik yapma; yani temel prensipler çerçevesinde; basın ahlak kuralları çerçevesinde vazifesini yapmaya gayret eden namuslu gazeteciler. Bir kere onların önünde, sadece ve sadece onların önünde saygıyla eğiliyorum. Demokrasinin oturmadığı toplumlarda antidemokratik uygulamalardan nasibini alan ilk kesim basın mensuplarıdır. Mesleğini yaparken siyasi erklerden güç alan gazetecilerin karşısında mesleğini gerçekten yapan gazetecilere saygı duyulması gerekir. Bu mesleği paravan olarak yaptı gibi gösterip, bazı güçlere dayanan; bu siyasal güçtür, iktisadi güçtür, bu bir başka güçtür, silahşorluk yapan, kalemini kullanarak insanların onuruyla izzet-i nefsi ile oynayan gazeteci görünümündeki farklı işler yapanlara değil bugünkü toplanma nedenimiz ve burada olma nedenimiz. Bir kere bunları ayırmamız gerekiyor. ‘Kral çıplak’ dememiz gerekiyor. Her toplumda olduğu gibi demokrasi, kurallarıyla ve kurumlarıyla oluşmamış, oturmamış ülkede gazetecilik yapmanın zor olduğunu biliyoruz. Antidemokratik uygulamalardan öncelikli olarak nasibini alan gazetecilerdir, yazarlardır, çizerlerdir, düşünce adamlarıdır. Bu görüş ve bu düşünce çerçevesinde bugün buraya geldim. Bu anlayışla gerçek gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
“MERSİN REFAH VE HUZUR KENTİ”
Mersin’de çok güzel işler yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini ifade eden Başkan Seçer, “Bunu hep beraber yapıyoruz. Burada her noktada, her metrekarede izi olan, emeği olan, alın teri olan, bütün Mersin’de yaşayan seçilmişten bürokratına kadar herkesi saygıyla karşılıyorum. Herkesin emeğine, yüreğine sağlık” dedi. Seçer, gelecek günlerin daha da güzel olacağını vurgulayarak, “Mersin huzur kenti, Mersin kardeşlik kenti, bunun için çalışacağız. Mersin refah kenti. Her türlü alt yapımız buna uygun. Her şeyden önemlisi şevkimiz var, inancımız var, gayretimiz var, enerjimiz var. Bu hepsinden önemli. Gelecek günler bu günlerden çok daha iyi olacak. Bunu bir dilek olarak değil, bir hissiyat olarak değil, bir inanç olarak söylüyorum. Tekrarlıyorum; gelecek günler bu günlerden ülkem adına da Mersinim adına daha çok daha güzel olacak. Gazeteci arkadaşlarımızın, basın emekçilerinin gününü kutluyorum” diye konuştu.