Gazetecilik yapmak günümüzde zor iştir.
Hele muhalifsen.
Sorgularsan.
Eleştirirsen.
Ekonomisinden, sansürüne, mahkemesine, yandaşına, beslemesine onlarca zorluklar kapıda bekler gazetecilik yapmaya çalışanları.
Ama;
Yandaş olursan;
“Evet beyefendi.”
“Tamam beyefendi.”
“Haklısınız beyefendi.”
“Baş üstüne beyefendi.”
“Siz nasıl buyurursanız beyefendi.”
Derseniz.
Demeye müsaitseniz, mesele yoktur.
Kolaydır o zaman.
“Gazeteci” olamazsınız elbet.
Ama “gasteci” görünebilirsiniz.
Zaten bu devirde “olmak” değildir önemli olan.
“Görünmek” yeterlidir.
“Miş” gibi.
“Mış” gibi görünün yeter.
Mesela;
Beyefendinin mahalle gezilerini şöyle haberleştirirseniz;
“Filan mahallede onbeşi çocuk, otuz kişi karşıladı beyefendiyi.
İkinci mahallede onu çocuk, yirmi kişi.
Üçüncü mahallede karşılayan olmadığı için araçlardan inilmeden tornistan yapıldı” derseniz;
Gazeteci olursunuz.
Çünkü haber gerçektir.:
Şöylede yapabilirsiniz aynı haberi;
Beyefendinin mahalle gezilerinde izdiham yaşandı.
Beyefendiyi bağrına basmak isteyen yoğun kalabalık yüzünden Beyefendi aracından inemeden dönmek zorunda kaldı.
“Gasteci” olursunuz.
Beyefendi sizi sever.
Faturanızı keser, cukkanızı doldurursunuz.
Ağzınızı açıp iki kelime bile etseniz yeter.
“Ama, iyi anlatıyor” derler yeminizi, suyunuzu eksik etmezler.
Aman yorulmasın deyip altınıza araç bile verirler.
Her türlü ekipman emrinize amadedir.
Yeter ki “gastecilik” yapın.
Jetonlu makinalara benzetirim ben o türleri.
Ne kadar jeton o kadar iş prensibi ile çalışırlar.
Gerçek gazetecilere laf atarak efendilerine şirin görünen cinsleri daha makbuldür bunların.
Yuttuğu jeton kadar kablosu uzayıp kısalanları da vardır yeni modellerinde.
Beyefendiler için üretilmişlerdir genel olarak.
En çok görüldükleri yerde Beyefendinin çiftliğidir.
Değirmenin suyu nereden geliyor demezsiniz herhalde.
Beyefendinin çiftliği ne güne duruyor.
**
Sevdiğim Laflar:
“TENCERE KAYNAR, MAYMUN OYNAR!..”