Yasemin Toklucu

RANTÇI MARİNA’DA HANGİ USULSÜZLÜKLER GİZLENMEYE ÇALIŞILIYOR?..

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz günlerde Marina AVM’nin Mersin’e hizmet etmek bir yana, şehrin kaymağını yemekten başka bir işe yaramayan rantçı bir işletme olduğunu kaleme almıştık.

Kente zerre katkı sunmayan bu rantçı işletmenin, devletten elde ettiği avantajları, şehrin halkını sömürmek için kullanmanın rekorunu kırdığını, devlete ‘çerez parası’ gibi kira ödeyip, Mersinlilerden ise adeta kan emdiğinin altını çizmiştik.

‘Hizmet’ adı altında kendi cebini doldurmaktan başka hiçbir işe yaramayan rantçı Marina işletmesinden pis kokular yayılmaya devam ediyor.

Marina’nın, devletin kolluk kuvvetlerini içeriye sokmama çabası oldukça dikkat çekici bir konu mesela. Gümrük Muhafazanın Marina içerisinde bulunan konteyneri yer olmadığı gerekçesiyle yönetim tarafından kaldırttırıldı. Sahil Güvenlik ekiplerini, emniyet güçlerini içeride istemiyor, Gümrük Muhafaza ekiplerini sınırlamaya çalışıyorlar.

Altında ne işler dönüyor da bu denetimleri istemiyorlar? Usulsüzlükler mi gizleniyor?

Marina AVM’nin devletin kolluk kuvvetlerini dışlama çabaları, işletmenin faaliyetlerindeki şeffaflık ve sorumluluk eksikliklerine işaret ediyor. Sahil Güvenlik ekiplerini istememeleri ve Gümrük Muhafaza ekiplerini sınırlamaya çalışmaları, potansiyel usulsüzlükleri gizleme çabası değil de nedir?

Sahil Güvenlik ekipleri, deniz güvenliği ve kaçakçılıkla mücadelede kritik bir rol oynar. Marina’nın bu ekipleri dışlaması, denizlerde ne tür faaliyetlerin gizlendiği konusunda endişeleri artırıyor. Benzer şekilde, Gümrük Muhafaza ekiplerinin sınırlanması da işletmenin gümrüklerle ilgili faaliyetlerindeki şeffaflık sorunlarını ortaya koyuyor. Güvenlik görevlisi koymaktan bile aciz olan Marina AVM’nin, şehrin huzur ve güvenliğinden sorumlu emniyet güçlerini dahi istemeyip bin bir bahaneyle göndermeye çalışması, ne tür yasa dışı faaliyetler sürdürdüklerini gizlemeye çalıştıklarının delilidir.

Bu işletmenin açıkça kamu düzenini ve hukuku hiçe saydığı ortadadır.

Marina’nın devletin denetimini dışlama çabaları, kamu güvenliği ve hukukun üstünlüğü açısından büyük bir tehlike oluşturabilir. Şehir halkı olarak, bu tür şüpheli uygulamalara karşı dikkatli olmalı ve yetkilileri bu konuda harekete geçmeye çağırmalıyız.

Marina AVM’nin bu türden şüpheli uygulamalarının açığa çıkarılması ve devletin denetim mekanizmalarının tam olarak işletilmesi için ilgili kurumların sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Sivil toplum kuruluşları da bu konuda aktif rol oynamalı ve şehrin çıkarlarını korumak için gereken adımları atmalıdır.

Artık yeter! Mersin halkı olarak bu duruma sessiz kalmamız mümkün değil. Kentimizin itibarını bu rantçı işletmelerin eline bırakamayız.

Kentteki sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum: Görev zamanı geldi! Marina AVM’nin bu rezilliklerine dur demek için birlik olalım, sesimizi yükseltelim!

Sivil toplum kuruluşları, halkın sesi olmalıdır. Marina’nın şehre verdiği zararları dile getirerek, yetkilileri göreve çağırmalıdır. Denetimlerin sıklaştırılması ve işletmenin şeffaf bir şekilde hesap vermesi sağlanmalıdır.

Marina AVM, şehirdeki hayal kırıklığının sembolü haline gelmiştir. Artık sessiz kalmak yok, harekete geçme zamanı geldi. Kentin geleceği için, adalet için, hakkımız için! Rantçı Marina’ya karşı durma zamanı!..

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir