Hayaldi, gerçek oldu…
Ne çok severiz bu başlığı attığımız haberleri.
Hayal gibi projelerin hayata geçirilmesi, biz gazetecilerin yazmaktan en keyif aldığı haberlerin başında gelir.
Çünkü çok isteriz hayal projeler gerçek olsun, mega işler ortaya çıksın.
Şehir, ülke kalkınsın.
Bize de yazacak, çizecek malzeme çıksın.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vahap Seçer’in de var bir hayali.
Mersin için, Mersinli için çok güzel bir hayal; METRO…
Ne de yakışır Mersin’e…
Hayal güzel güzel olmasına, kente yakışır yakışmasına ama ne yazık ki bazı hayaller vardır, hayalden öteye gidemez. Gitmemeli. İşte bu da öyle bir hayal!..
Neden mi?
Kent dinamiklerinin, STK’ların, üniversitelerin dahil edilmediği, vatandaşın fikrinin alınmadığı, bilimsel verilere dayanmayan, “Ben yapıyorum olacak” mantığıyla hazırlanan bir proje çünkü.
Başkan tıkamış kulağını, hayalini gerçekleştirme derdine düşmüş.
İhalede 3-5 milyar dolarlar havada uçuşuyor.
Para var mı yok, borç var mı çok.
Ama başkan hayalinin peşinde.
Kentin 30-40 yılı ipotek altına alınmış, umurunda mı? Değil.
Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ın umurunda ama…
Sayın Gültak plansız, programsız, bilimsel verilere dayanmayan bu projenin tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğini bıkmadan, usanmadan her platformda dile getiriyor.
Dün yapılan Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir kez daha konuya parmak basarak, tarihe not düştü Başkan Gültak.
Mersin’de Metro Projesi’nin bilimsel verilerle örtüşmediğine değindi.
Dünya istatistiklerine bakıldığında Sayın Gültak, oldukça haklı.
İstatistiklere göre Metro için ulaşımda tek yön saat pik yaptığında en az 32 bin yolcu taşınması gerekiyor, Mersin’de öngörülen yolcu sayısı ise 18 bin 574.
Rakamlar göz önünde bulundurulduğunda ise Mersin’e en uygun proje hafif raylı sistem, tramvay ya da metrobüs olarak görünüyor.
Hem de Metro’ya göre devede kulak maliyetlerle!…
Daha az sürede, daha az mağduriyetle.
Konuşmasında Adana’nın 20 yılda yaptığı Metro projesini 20 yıldır ödeyemediğini, bir 20 yıl daha ödemeye devam edeceğini de anımsatan Gültak Başkan Mersinlinin duyuramadığı ses oldu ve kentin 30-40 yılının ipotek altına alınmasını istemediğini resmen haykırdı!..
Duyan oldu mu?
İşte o konuda pek emin değilim!…
Başkan Gültak konuyla ilgili çok güzel bir öneri de getirdi Meclise.
Metro Projesi’nin bilimsel çalışmaya açılmasını talep etti.
Bu konudaki tüm uzmanlarla, STK’larla, üniversitelerle çalışma yapılarak, Mersin’in ulaşım sorunu için en doğru projenin belirlenmesini istedi ve ekledi; “Biz sizinle beraber yürümeye gerekirse Ankara’ya gitmeye, bu proje ile ilgili hazırız. Ama en doğru projeyi bulalım.”
Başkan Gültak’ın önerisi takdiri şayan.
Kulak asan var mı?
Ne yazık ki yok.
Keşke bir kulak kabartılsa!… Mersin için en doğru proje belirlense.
Başkan’ın hayalinin peşinden değil de, bilimsel verilere dayalı rantabl olan proje belirlenip, uygulansa.
Ama nerdeeeeee!..
Başkan Seçer anca; “Cumhuriyet tarihinin en büyük projesini yapıyoruz” diye övünedursun.
Projenin rantabl olması umurunda bile değil.
Dedik ya, var bir hayali.
Hangi parayla yapacağı, ne kadar faiz ödeyeceği, Mersin’i kaç yıl borç batağına sokacağı ise tam bir muamma.
Projeyle ilgili finansman arayışının devam ettiğini belirtiyor Sayın Seçer ve ekliyor, “Mersin’i borç altına sokamam. Benim kemiğimi kemirecek adamın dişini sökerim. Projeyi yapmam, iptal ederim.”
Sayın Başkan; Metro Projesi’nde ısrar etmeniz halinde bir kemik kemirileceği aşikâr.
Ama bu kemiğin sizin değil de Mersinli vatandaşların iliği kemiği olacağı bariz ortadadır.
Gelin Gültak Başkanın önerisini dikkate alın!
Varsın hayaliniz gerçekleşmeyiversin.
Mersin için en doğru proje belirlenip, yapılsın.
Belki Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olmaz ama Mersin için en iyisi olur.
Varın siz bunu bir düşünün!…