Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ayar vermeyi adet haline getirdi.
Vatandaşa ayar.
Esnafa ayar.
Başkana ayar.
Gazeteciye ayar.
Ayarlarda bir-iki kere değil! Sürekli!
Öyle yenilir-yutulur cinsten de değil!
EN AYARSIZINDAN!
Canı sıkılmayagörsün.
Kim olursa olsun, haşlayıveriyor!
Her fırsatta haktan, hukuktan, demokrasiden bahsetmez mi bir de!
İnsana akıl tutulması yaşatıyor resmen.
***
Dün gerçekleştirilen Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP’li Başkan Seçer’in ayarsız ayarına bir kez daha tanık olduk.
Mecliste Barış Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan yıkım çalışması sonucu ortaya çıkan inşaat ve hafriyat atıklarının bölgeden nakliyesi ve depolanması ile ilgili “Hafriyat toprağı inşaat ve yıkıntı atıklarının kontrolü yönetmeliği” üzerinden açıklama yapmak isteyen Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in engellemesi ile karşı karşıya kaldı.
Açıklama yapmaya çalıştığı sırada elindeki yönetmelik dövizini gazetecilere göstermeye çalışan Başkan Gültak, Seçer’in ayarına uğradı!
Görüntü almaya çalışan basın mensupları da Başkan Seçer’in ayarından nasibini aldı!
“Burası Dingo’nun ahırı değil, burası şov, gösteri salonu değil, geçin yerinize” diye verdi gazetecilere de ayarı!
Hiç es geçer mi!
Gazetecilerin görevini yapmasını engelleyen Seçer’e salondan tepki gelmesi üzerine gerilim yaşandı ve meclise uzun süre ara verildi.
Aradan sonra devam eden toplantıda yeniden söz alan Başkan Gültak, Barış Mahallesi’nde başlatılan yerinde kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan yıkım çalışması sonucu ortaya çıkan inşaat ve hafriyat atıklarının bölgeden nakliyesi ve depolanması konusunda Büyükşehir Belediyesinin ‘ücret’ engeline takıldıklarını söyleyerek duruma tepki gösterdi.
Konuyu irdelersek, yönetmelik; ‘Ya yerinde bertaraf, ya da altyapıda kullanın’ diyor.
Akdeniz Belediyesi ise kendi bünyesinde kurulumu devam eden sıcak ve soğuk asfalt plentinin arazisine altyapıda kullanmak için inşaat ve hafriyat atıklarını taşıyor.
Yönetmelik çerçevesinde herhangi bir sıkıntı görünmüyor.
Büyükşehir belediyesinden ne kamyon istiyor, ne de molozları dökmek için yer.
Zaten iyi ki dökecek yer istemiyor?
Zira büyükşehir belediyesinin lisanslı atık depolama alanı yok!
Dere yataklarına ve boş arazilere, doğal alanların döküveriyor.
Çevre kirliliği, doğal afetlerin hiçbir önemi yok nasıl olsa.
Fakat büyükşehir yine de para istiyor.
Ne parası; Moloz parası!
Başkan Gültak, “vatandaşın işi aksamasın 200 bin liraya bu işi çözelim” diyor.
“Olmaz başkan kamyon başı para isteriz” deniyor.
Verilen hizmet var mı? Yok.
Hizmet verse, dökecek yeri var mı?
O da yok ama DERE YATAĞI ne güne duruyor!..
Öyleyse bu ücret neyin nesi?
***
Peki ya Sayın Seçer’in alışkanlık haline getirdiği ayarsız ayarı?
Başkan Seçer’in, Gültak Başkan’a da gazetecilere de uyguladığı sansürün ana sebebi kamuoyunun gerçekleri öğrenmesinden duyduğu rahatsızlıktan başka hiç bir şey değildir.
Yapmadığın hizmetten, hatta veremediğin hizmetten ücret talep edeceksin, gerçeklerin gün yüzüne çıkacağını anladığın anda ayar vermeye, algı yaratmaya çalışıp, gündem değiştireceksin.
Yok öyle!
Halk her şeyi gördüğü gibi paniklediğinizde kayan şirazenizide görüyor Sayın Seçer!
“Burası Dingo’nun ahırı değil” diye ayar vermeye kalkıyorsunuz ya hani..
Bizlerde hatırlatırız; MERSİN DE SİZİN BABANIZIN ÇİFTLİĞİ DEĞİL!..
GAZETECİLERDE BABANIZIN ÇİFTLİĞİNİN IRGATI DEĞİL!..
